
Üzerinde misafir olarak bulunduğumuz Dünya olarak isimlendirdiğimiz gezegenin iç dinamikleriyle kontrol edilen ve karşımıza yerkabuğunun jeolojik karakteri olarak çıkan oluşumlardan tektonik unsurlar (mesela faylanma ve depremler), volkanizma ve bunlardan önemli ölçüde etkilenen iklim değişimleri (buzul dönemleri gibi), canlılığın oluşumunda ve şekillenmesinde öncü bir rol oynamaktadır. Öyle ki, antropolojik bulguların sunduğu bilgiler atalarımızın günümüzden yaklaşık 2.6 milyon yıl önce Afrika kıtasının doğusunda, Kızıl Deniz’ in Aden Körfezi ile birleştiği üçlü ekleme komşu rift vadisi boyunca ortaya çıktığını ve Dünya üzerindeki diğer bölgelere dağıldığını söylemektedir (Resim 1). Elbette gezenin başka yerlerinde de rift vadileri vardır ama onlara ait herhangi bir antropolojik bilgi mevcut değildir. Burada “Üçlü eklem” terimine dikkat etmek gerekir: Yürek yakan 6 Şubat depremleri de bir üçlü eklem kuşağı üzerinde meydana gelmiştir.

Resim 1: Doğu Afrika Rifti (Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/c/c0/Tectonical_map_of_East_Africa.png/300px-Tectonical_map_of_East_Africa.png)
İlk insanın bu yazı kapsamında bizi ilgilendiren tarafı, bu vadi boyunca Kuzeye, günümüzdeki Nil Nehri’ ne paralel bir rotayı izleyerek Arap Yarımadası’ nda Levant Bölgesi (Doğu Akdeniz kıyıları) ve Mezopotamya’ ya bir yayılım göstermiştir. İlginç gelebilir ama yerleşim yerlerini fay zonları üzerinde kurmayı tercih etmiştir; diğer bir deyimle depremlerle birlikte yaşamayı tercih etmiştir. Sebebi belli: verimli tarım arazilerinin, su kaynaklarının, doğal korunakların ve ekonomik nitelikteki maden yataklarının faylanmalara bağlı olarak meydana gelmesidir. Son yaşadığımız depremlerde neredeyse yok olmanın eşiğine gelmiş güzel Antakya’ da insanlık tarihi boyunca bunlardan biridir.
MTA (Maden Tetkik ve Arama) Genel Müdürlüğünün diri fay haritasına bakıldığında (Resim 2), Çorum ilinin pekte masuum olmayan faylarla çevrelendiği görülür.

Resim 2: Çorum Merkezli Diri Faylar (Kaynak: http://yerbilimleri.mta.gov.tr/anasayfa.aspx)
Anadolu için keder kaynağı olmamın yanında, hem de bir mucize Kuzey Anadolu Fay (KAF) Zonu, Niksar çek-ayır havzasından (pull-apart basin) Çorum’ un Kuzeyinde devam etmiş ve Çorum’ a yakın lokasyonlardan Tosya-Ladik, Çankırı Kurşunlu ve Bolu Gerede’ de 7.0 büyüklüğünün üzerindeki depremlerini üretmiş; diğer taraftan Kuzey-Batı yönünde iki farklı Suluova ve Ezinepazarı (Amasya) – Sungurlu fay zonunlarına ayrılmış ve bu iki zonun da 5 ila 6 arasındaki büyüklüklerde depremler üretebildiği görülmektedir (Resim 3).

Resim 3: Çorum Civarı 5’ ten Büyük Depremler
Ezinepazarı – Sungurlu fay zonunun Sungurlu fayı üzerinde 14 Ağustos 1996 sabahı 5.2 büyüklüğünde meydana depremi ve sonrasındaki birkaç günü 25 yaşlarının üzerindeki birçok Çorumlu hatırlar. Elbette ben de o günleri yaşadım. Resim 3′ te Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’ nün 1 Ocak 1900′ den 31 Mart 2023′ e kadar derlediğim deprem kayıtlarından hazırladığım haritadan rahatça görülebileceği üzere Çorum İl Merkezi ve özellikle KAF zonuna çok yakın ilçelerindeki yerleşim yerleri, büyüklüüğü 5′ in üzerindeki depremleri üreten faylarla çevrilmiştir. Nasıl ki 6 Şubat 2023 günü meydana gelen depremleri Çorumlu hissetmişse, KAF üzerinde meydana gelebilecek büyüklüğü yüksek depremleri hissetmekle kalmayıp, birçok alanda meydana gelebilecek zararlarından etkilenecktir.
Ezinepazarı – Sungurlu fay zonu şahsi ilgimi çekmektedir. Detaydan bahsetmeyeceğim ancak sadece Çorum’ u değil tüm insanlığı ilgilendiren bir imparatorluk başkenti, bu zonun Sungurlu fayına çok yakın bir mesafede kuırulmuştur: Elbette Ḫattuša. Hattiler’ in kurduğu ve sonrasında Hititler’ in ele geçirdiği şehir. Troya destanında Homeros, Troya şehrinin surlarını inşaa eden deniz ve “yer sarsıntıları’ nın tanrısı Poseidon’ dan bahsederken (belki de Poseidon kızdı, Ege / Akdeniz’ de deprem(ler) meydana getirdi ve Troya surlarının zayıflamasına neden oldu ve Troya da 10 yıılık savaşın sonunda bedavadan Akhalar’ ın eline geçti), daha Homeros’ tan çok çok asırlar öncesinde Mezopotamya’ da dillendirilen ve Hitit coğrafyasına nakledilmiş olan fırtına tanrısı Teşub’ un gazabından korkan Sungurlu fayı büyük bir deprem meydana getirerek Hitit başkentine zarar vermiştir.
Faylanma tektoniğine ilave olarak, Resim 4′ te verilen MTA Genel Müdürlüğünün 1/100000 ölçekli jeoloji haritasından görülebileceği üzere Çorum İl Merkezi’ nin Kuzey ve Güney-Batı doğrultularında çökel birimlerle çevrelenmektedir.

Resim 4: MTA 1/100000 ölçekli jeoloji haritası (2013)
Bu birimlerden haritada Tplb (Bozkır Formasyonu) ve Tmm (Morandere Formasyonu) olarak temsil edilen çökel birimler Jips minerali içermektedir. Jips minerali yapı dekorasyon malzemesi olarak kullanılan alçının hammaddesidir. Yani suda erimek gibi bir özelliği vardır. Derinlerde ve yer yüzeyine yakın derinliklerde meydana gelen erime kaynaklı boşluklar da, üzerlerinde bir yapılaşma mevcutsa hasara neden olabilecektir. Diğer taraftan ovalık alanlardaki kumlu alüvyonlar ise yeraltı suyu tutma kapasitelerinden dolayı eğer üzerinde yapılaşma mevcutsa depremlerde sıvılaşma problemi gündeme gelecektir.
Dr. İbrahim Şener (Temmuz 2023 / Ankara)